Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dünden önce, yarından sonra

bugün dolmuşta giderken farkettim, 10 yıl öncesinin 'Sezgin'i, yazın sıcak İstanbul'unda, staj vazifesini yerine getirmek üzere, her sabah erken saatlerde yola düşer, öğle güneşi etrafı yakıp, kavurduktan biraz sonra da paydos yapardı. kafasında staj paraları ile alacağı bilgisayar, anneye hediyelik cep telefonu, gidilmesi gereken filmler, alması gereken kasetler / cd 'ler vardı. (evet, o zamanlar kasetler vardı!!!) yolda kulağında müzik, her sabah aynı yolları bu düşüncelerle bitirmiş, gün bitmiş, olanları kara deftere karalamış, defteri rafların en arkasına saklamış, bu günlere gelmiş o Sezgin. bugun: yine kulağında müzik, yine yollarda. kaset/cd kalmadı; istediği şarkıyı seçtiği küçük kutular/mp3 çalarlar var. staj parasıyla alınmış kocaman bilgisayar 1 sene önce, hurda niyetine verilmiş, yerine şu satırların yazıldığı, teknolojik dizüstü alınmış. satırlar artık internet adı verilen görünmez defterlere yazılıyor, kağıtlar israf edilmiyor. eskinin rafın en tozlu yerin

Katilden

zor olmadı çok seni kandırmak ama itiraf etmeli, zordu maktulumu bulmak hani ne zaman saflık erdemlikten çıktı o gün bugundür işler rayında kalmadı önce biraz seni seviyorum pişirdim sonra çok farklısın sosu ekledim fark ettim, hanidir yalnız kalmıştın güvenemedin, yine de içini akıttın ondandır fire vermemeye çalıştın seviyorum derken, hep ağzını kapadın ama bilirim içerde kalbini çok açtın işte tam orda, oyunu ben kazandım! ben sevmedim, üstüne çok gezdim aramadım günlerce, neden merak etmedin dedim? anlamaya çalıştın, bi umut bıraktın hep kenarda anlamadın ben ne aşkta ne parada, varsa yoksa OYUNda... katil

Yol

insanlık için küçük benim için büyük bir adım. "insanın sevdiği işi yapması lazım" ya da "yapmayı sevdiğin şeyi işin haline getir" le çıktık yola.. "hobini işe dönüştürme, nasılsa iş dediğin şey eninde sonunda bıktırıyor" dedik bi ara. zaman ki; umutsuzluğa düşürdü, pes ettirdi bazen, yaş ki; diğer yolların cazibesini ördü etten kemikten az-buz başarırken şimdi bir şeyler, buradan bakınca kolaymış gibi gözüken o yollar / o yıllar, hepsi sadece tatlı bir yorgunluk gibiyse değmiş demek herhalde her şeye ama eminim şimdi, bu yol benim yolum olacaksa buradan olsun sonum daha da erimeliyim içinde tek yön sen; yok sağım solum

dokunmadan ağlasam?

çok yakınken / çok uzakta uzanamıyorsak / çok yorulmuşsak? aynı yatakta / farklı kutuplarda sevişemiyorsak / çok savaşmışsak? çok kelime kusmuş / cümleler havada yaranamıyorsak / çok yaralanmışsak?