Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

6'ya Mektup

Sevgili 6; Aklımı, fikrimi yine yer yer yollarda unuttuğum bu sene, koca 25'i devirip, 'daha' koca 26'ya selam çakıyorum. Ama allahtan The Curious Case of Benjamin Button romanını bizim kendi kendimize araştırıp, bulup okumayacağımızı anladılar, yakışıklı Brad'i alıp bir filmini çektiler, bizde gözlerimiz hafif nemli izleyiverdik de, hayalimizde yeni bir pencere açtık, derinden derine kendimizi sorguladık "ya gitgide gençleşseydik?" diye. "Birler basamağındaki büyüyen rakam" bu mektup sana işte o yüzden. Korkutamazsın beni o kadar da. Hem içten içe gençleşiyorum hala, bunu da aldığım çocukça kararlarla, safça inandığım insanlarla, manyakça katettiğim yollarla ve böyle kendi kendime deli gibi yaptığım konuşmalarla kanıtlıyorum gördüğün üzre. Yine de kuşbakışı bir bakarsak, iki "bir eylül" arası yaşanmışlıklara, görüyorum ki boşa çizilmemiş, o ince ince çizgiler bu surata. Hem öğrenmiş / hem eğlenmiş / hem iğrenmiş / hem incelmi

Geçti Bahar, Hazan Erdi Bu Yerde

Yağmurlu Antalya günlerinde, adaçayı lezzetinde başlayan musiki sohbetimiz, gün geçtikçe samimileşti, samimileştikçe derinleşti. Makamların yanına, majör minör gamlar, tek seslerin ardına çift sesler, akorlar, çevrimler eklendi. Derin bir okyanusa atladık boğulmak üzere madem, her zor dönemeçte birbirimize destek olduk. kimi zaman çok endişelendiğimde, beni sakinleştirmek için yanımda oldun, kimi zaman ben yine çok endişelendiğimde, sen yine beni sakinleştirmek için yanımda oldun.. ve kabul ediyorum, bu "kimi zaman" lar pek azımsanacak ölçüde değildi. buna rağmen, sen aynı kibarlığınla, farklı osmanlıca-eski türkçe kelimelerle süslü konuşmalarınla benim yanımda oldun. Hayat çok aynı kalmadı, değişimler bizi farklı şehirlere, farklı okullara, farklı ekollere sürükledi, değişmeyen sadece belli rutinlerle, benim sana endişelerimi aktarmam, senin yine kendimi özel sanmamı sağlayan osmanlıca-türkçe soslu cümlelerin oldu. İyi ki de oldu, çok teşekkür ediyorum, hem sana,