Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pardon, bi imza vardı?

Bugün bürokrasiye takıldım sayın seyirciler. Hep derlerdi de havalı bişey sanırdım, hiç değilmiş. Hele sıcakta hiç çekilmiyor. Oraya kağıt imzalat, buraya dilekçe ver, ordan bişeyleri notere onaylat, buradan başka bişeyleri yeminli tercümana çevirttir, hepsine ayrı ayrı tonla para bayıl, yine de kimse memnun kalmasın. Oldu mu şimdi bu? İnanın eve geldim, kendi kendime sinirlenip bürokrasi, bürokrasi, bürokrasi diye tekrar etmeye başladım. Sonra bi de ingilizcesini tekrarlayim dedim. Ne olduysa o an oldu. Sözlü tekrar ettim, tamam, sorun yok. Ama yazmaya gelince bi türlü oturmadı o harfler yerine. Birini oraya koydum, diğerini beriye. U'ya müsade eder misiniz geçecek var dedim, c'ye siz doğru yere geldiğinizden emin misiniz diye sordum falan, yok. Kafamda kısa sürede uzun vadeli bi kabus yarattım. Baktım yine kimse memnun değil. Sanki ne yaparsam yapim, bir microsoft office word belgesinde, altı kırmızı ile çizili kalacak bir kelime olarak ömrüme devam edecekmişim gibi hisse

Kedi ile Tuba

Tanıştirim, bunlar kedi ile Tuba. Kedi, Moda'da Tuba'nın kucağına pat diye zıpladı. "Gelebilir miyim, pardon şekerim lafını mı bölüyorum" falan demedi. Hemen anafikre geçti, kucağa serildi. Başının üstünden üstünden sevildi. Kediden beklenmeyecek bu sıcakkanlılık kafamda bazı soru işaretlerine sebep oldu.  Acaba kedi, Tuba'yı önceki yaşamından tanıyordu da, biz insanlar bişey hatırlayamadığımız için mi bağlantı kuramamıştık mesela? Tuba'nın eski büyük aşkı, çok sevdiği bir öğretmeni, görüşmekten kendini alamadığı yasak ilişkisi veya jinekologu olabilirdi pekala. Kedinin Tuba'ya bu derece samimiyet göstermesinin diğer sebebi ise şu olabilir: Kendine uzun bir süredir zıplayacak uygun bir kucak arayan kedi, sonunda adayları küçük bi değerledirmeye tabi tutması gerektiğine karar vermişti.. Onları çay bahçesinden evlerine kadar 20 gün boyunca gizlice takip etti. Sonunda hal ve tavırlarına, konuşma usluplarına, beraber gezdikleri kişilere, neli don

kehanetim var sayın okur

Ben aşık oldum gözlerinde güller açan okur. "Sevdiğim uzaklara gidiyor" diyeceğim birazdan, solmasın o güller ne olur. Ben aşık olunca sadece karşımdakini deli gibi seveceğim sanırdım, değilmiş. Ben hem ona, hem kendime aşık oldum bu aşkta, gözleri nemli okur. "Senin gibi kimseyi sevmemiştim" dedim, o da "ben de" demeden önce, sil o gözyaşlarını ne olur.  Upuzun bir hikaye bu, aşkın başı,sonu, giriş gelişme sonucu olur mu? Sınırları ya o çizer, ya ben çizer sanmıştım, değilmiş, Aşkın sınırları yokmuş ben yeni öğrendim bilmiş bilmiş gülen sayın okur. Yollar biter, aşk bitmez, basıyorum deklanşöre o gülüşü hiç bozma ne olur.