Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sağlık olsun. Sağlık, olsun!

Kimi şeyler var hayatta, her yerde yazılır, çizilir, söylenir de, pek ilgilenmeyiz, içine girmeyiz. Yanımızdan geçip gitmesine müsaade ederiz. Şimdi bunları yazma sırası bende, biraz huzur, biraz kederle. Okuyanların yine yanından geçer gider umarım, derinden hissetmezler içlerinde, kendileri de yazmak durumunda kalmazlar bir gün. “Sağlık olsun” derdim ya her seferinde canım bir şeye sıkıldığında, çok moralim bozulduğunda, işin içinden çıkamadığımda. “Sağlıklıyım, yaşıyorum, gerisi boş” ya da. Bu sefer diyemedim işte. Çünkü elden gitmeye yüz tutan sağlığımdı bu sefer. Bugüne kadar önemsemiş numarası yaptığım, ama 'aşkaileparakariyerokulvesaire' peşinde koşarken, o da sürekli benim peşimden koşuyormuşçasına hatrını sormadığım, dönüp yüzüne bakmadığım. Sağlık, “olmasın” demiş bu sefer. İçerlemiş bana nicedir, biraz silkelemek istemiş. Okuldan eve rutin yürüyüşümü yaparken, telefonum çalıp da, “iyi günler Sezgin Bey'le mi görüşüyorum. Sizde Hepatit B varmış” dediğinde Do

Beyaz Kırmızı

birazdan şu sağdaki beyaz kapıdan çıkacağım o büyük beyaz binaya gideceğim içinde kırmızı sıvı bulunan şeffaf tüplere göre düzenlenmiş siyah yazılı beyaz kağıtları alacağım, beyaz önlüklüye götüreceğim ve beyaz cümleler söylemesini ümit edeceğim..

Bodrum'u özledim!

Çok pis sınıyor bu aralar beni hayat. Bir ağlıyor, bir gülüyorum. O yüzden biraz mola vermek istiyorum. 3 ay öncesine, Bodrum'un cırcırböcekli günlerine dönmek, bir elimde kişisel gelişim kitabı,diğerinde cep telefonu, içimde yeni başlangıçların heyecanı, hamak-sahil arası mekik dokumak, öğle vakti zeytinyağlı fasulye veya yoğurtlu kızartma yemek, akşam olunca duş alıp, beyazları giyip bronz tenimle sokaklara dökülmek istiyorum. Ya da şu içinde bulunduğum birkaç zor gün geride kalsın, yeter.