Kimi şeyler var hayatta, her yerde yazılır, çizilir, söylenir de, pek ilgilenmeyiz, içine girmeyiz. Yanımızdan geçip gitmesine müsaade ederiz. Şimdi bunları yazma sırası bende, biraz huzur, biraz kederle. Okuyanların yine yanından geçer gider umarım, derinden hissetmezler içlerinde, kendileri de yazmak durumunda kalmazlar bir gün. “Sağlık olsun” derdim ya her seferinde canım bir şeye sıkıldığında, çok moralim bozulduğunda, işin içinden çıkamadığımda. “Sağlıklıyım, yaşıyorum, gerisi boş” ya da. Bu sefer diyemedim işte. Çünkü elden gitmeye yüz tutan sağlığımdı bu sefer. Bugüne kadar önemsemiş numarası yaptığım, ama 'aşkaileparakariyerokulvesaire' peşinde koşarken, o da sürekli benim peşimden koşuyormuşçasına hatrını sormadığım, dönüp yüzüne bakmadığım. Sağlık, “olmasın” demiş bu sefer. İçerlemiş bana nicedir, biraz silkelemek istemiş. Okuldan eve rutin yürüyüşümü yaparken, telefonum çalıp da, “iyi günler Sezgin Bey'le mi görüşüyorum. Sizde Hepatit B varmış” dediğinde Do
"Benim içimde yeni bir heves var canlarım. Kendim olma hevesi."