Ana içeriğe atla

Kayıtlar

seyahat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

The Kyiv Pride Diary

I must admit, I had not known much about the city of Kyiv (nor Ukraine as a country) when I saw the invitation from Munich Kyiv Queer for joining the Pride March with them. I immediately said ‘Yes!’ with great excitement. I knew that it would be nothing like Pride parade in Munich, where the event is a big celebration of diversity. But it hit me only a few days before I flew that marching could also be ‘a little bit’ dangerous when I read the safety instructions, distributed by Kyiv Queer activists. I read that extremist groups would not just try to stop the parade, but they would also take photos of participants of the Pride Parade in order to attack them later on the streets. Our safety guide suggested a dress code. We were also urged to have in bag pack and to learn how to protect the skin from the gas in case the groups attacked us. Now listen, I am a kind of boy, who is passionate about human rights and love fighting for them. But do not assume that I find myself on the stre...

Oktoberfest'i Sevmek ya da Sevmemek (I mog di / I mog di ned)

Efendim, malumunuz. Bir Oktoberfest sezonunun daha sonuna geliyoruz. Oktoberfest  ya da Türkçe çevirisi ile  Ekim Festivali,  (isminin Ekim olduğuna kanmayın), eylül ayının ikinci haftasonu başlar, Ekimi de içine alarak 2 hafta boyunca devam eder. Almanya'nın Bavyera eyaletinin Münih kentinde düzenlenen etkinlik boyunca, farklı çadırlarda bol bol bira içilir. Her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin katıldığı bu festival Münih kentindeki en ünlü olaydır. (Wikipedia) Kendisinin çok seveni ve hayranı olduğu kadar, hiç sevmeyeni hatta nefret edeni de vardır. Bense kendisine karşı karışık duygular beslemekteyim. Münih’e ilk yerleştiğim sene hiç gitme fırsatım olmamıştı. Sonrasındaki seneler bunun acısını çıkartırcasına defalarca gittim. Son birkaç senedir ise yılda bir, bilemedin iki kez gitmek bana yetiyor. Uzun zamandır Münih’te yaşayan birisi olarak gözlemlerimi 'i mog di' (Bavyeraca 'seni seviyorum') ve 'i mog di net' (Bavyeraca 'seni sevmiyorum)...

Bir Çöp Cenneti Olarak Türkiye

S on iki yazdır Türkiye’nin güneybatı civarlarında demleniyorum Ağustos sonlarında. Geçen yaz Datça’yı keşfetmiştim; bu yaz ise İzmir’den başlayıp Güzelçamlı, Bodrum, Mazı Köyü rotalı bir Ege turu yaptım. Hepsinden de çok keyif aldım. Bunları ayrı bir yazı konusu yapmak istiyorum. Fakat öncelikle söylenmek istediğim bir konu var. Çünkü canımı acıtıyor, göz zevkimi bozuyor ve sinirime dokunuyor. Tüm bu gezdiğim yerlerin zevksiz mi zevksiz bir ortak noktası: Yer, deniz, orman dinlemeyen atıklar. Türkiye kah keşfedilmiş (ve darp edilmiş), kah keşfedilmemiş bir çok doğal güzelliği barındırıyor içinde; kabul. Ama bizim de bu doğal güzelliklere borçlu olduğumuz bazı doğal görevler var diye düşünüyorum. Temiz tutmak, bakımını yapmak, arada nabzını ölçmek, nefes alıp almadığını kontrol etmek gibi. Nasıl ki evimizde çiçeğimize su, kedimize mama veriyoruz; tatile giderken komşulardan eve bir göz kulak olmalarını rica ediyoruz; gördüğümüz enfes güzelliklere de bunun hiç olmazsa bir onda b...