Tanıştirim, bunlar kedi ile Tuba.
Kedi, Moda'da Tuba'nın kucağına pat diye zıpladı. "Gelebilir miyim, pardon şekerim lafını mı bölüyorum" falan demedi.
Hemen anafikre geçti, kucağa serildi.
Başının üstünden üstünden sevildi.
Kediden beklenmeyecek bu sıcakkanlılık kafamda bazı soru işaretlerine sebep oldu.
Acaba kedi, Tuba'yı önceki yaşamından tanıyordu da, biz insanlar bişey hatırlayamadığımız için mi bağlantı kuramamıştık mesela? Tuba'nın eski büyük aşkı, çok sevdiği bir öğretmeni, görüşmekten kendini alamadığı yasak ilişkisi veya jinekologu olabilirdi pekala.
Kedinin Tuba'ya bu derece samimiyet göstermesinin diğer sebebi ise şu olabilir: Kendine uzun bir süredir zıplayacak uygun bir kucak arayan kedi, sonunda adayları küçük bi değerledirmeye tabi tutması gerektiğine karar vermişti.. Onları çay bahçesinden evlerine kadar 20 gün boyunca gizlice takip etti. Sonunda hal ve tavırlarına, konuşma usluplarına, beraber gezdikleri kişilere, neli dondurma yediklerine ve okudukları kitaplara göre bir değerlendirme yaptı ve en yüksek puanı Tuba aldı. E daha iyisini bulacak değildi ya.
Bi de bi ihtimal Tuba gizli bir ajandı, Moda'ya yerleşmiş, hem çalışıp hem okuyan entellektüel bir öğrenci taklidi yaparak belli bilgiler topluyordu. Tam bu aşamada da ben elinde güzel bir oyuncaktım, o sordukça ben anlatıyordum. Ama her ajanın yaptığı gibi, benimle işi bittikten sonra gözümün yaşına bakmayacaktı. Tabi ki kedi benim tarafımdaydı, yaptığı kaş göz işaretleri "ben onu oyalıyorum, sen kaç" demekti. Ama bu ihtimalin çok kuvvetli olduğunu sanmıyorum, yoksa şimdiye ölmüştüm.
Di mi?
Yorumlar