Sevgili Tabiat Ana,
Sana Twitter'dan da çeşitli mesajlar gönderdim, tatmin edici yanıtlar alamadım. O yüzden buradan uzun uzun anlatacağım derdimi, alınmaca gücenmece yok ama, tamam mı? Konuşuyoruz şurada.
Haziranın son haftasına, hatta son günlerine girdik, hala her sabah pencereden dışarısı yağmurlu, çamurlu, karanlık ve kasvetli gözüküyor. Hayır, burası Londra değil ki. Onlar alışık olabilir, biz değiliz. Hangi arkadaşımı arasam, hepsi mutsuz, hepsi umutsuz. Büyükler desen, kıyamet geldi diyorlar. Zaten gelecek kaygısına ben doğduğumdan beri her sene zam geliyor; doğal afet, cinayet, tecavüz, terör desen, gazeteler ilk sayfada hangisini vereceğini şaşırıyor. E bu memleketin gençleri, cam kenarında yağmuru izlerken ellerine kupalarını alıp kahvelerini yudumlasınlar, kucaklarında laptop internette sörf yapsınlar desen, hangi siteye elimizi atsak, devlet büyüklerimiz sağolsun "yassaaaak" yazıyor. Hadi porno siteleri geçtik, google map bile açılmıyor. Evet biliyorum, ozonu deldik, küreyi ısıttık, volkanları patlattık, iyi niyetini suistimal ettik, deyim yerindeyse ağzına s.çtık, ama adın üstünde sen bi "ana"sın. Ne olursa olsun, bizi sevmen, bağrına basman, "evlattır" demen gerekmiyor mu??
Yukarıda saydığım bunca zor yaşam şartlarını da gözönünde bulundurarak, bu ülkenin gençleri depresyondan bir bir ölmeden önce, bizi bu yağmurlu, çamurlu hava şartlarından yaz süresince muaf tutmanı talep ediyorum.
Hatta gereğinin yapılmasını arz ediyorum.
Saygılarımla
Sana Twitter'dan da çeşitli mesajlar gönderdim, tatmin edici yanıtlar alamadım. O yüzden buradan uzun uzun anlatacağım derdimi, alınmaca gücenmece yok ama, tamam mı? Konuşuyoruz şurada.
Haziranın son haftasına, hatta son günlerine girdik, hala her sabah pencereden dışarısı yağmurlu, çamurlu, karanlık ve kasvetli gözüküyor. Hayır, burası Londra değil ki. Onlar alışık olabilir, biz değiliz. Hangi arkadaşımı arasam, hepsi mutsuz, hepsi umutsuz. Büyükler desen, kıyamet geldi diyorlar. Zaten gelecek kaygısına ben doğduğumdan beri her sene zam geliyor; doğal afet, cinayet, tecavüz, terör desen, gazeteler ilk sayfada hangisini vereceğini şaşırıyor. E bu memleketin gençleri, cam kenarında yağmuru izlerken ellerine kupalarını alıp kahvelerini yudumlasınlar, kucaklarında laptop internette sörf yapsınlar desen, hangi siteye elimizi atsak, devlet büyüklerimiz sağolsun "yassaaaak" yazıyor. Hadi porno siteleri geçtik, google map bile açılmıyor. Evet biliyorum, ozonu deldik, küreyi ısıttık, volkanları patlattık, iyi niyetini suistimal ettik, deyim yerindeyse ağzına s.çtık, ama adın üstünde sen bi "ana"sın. Ne olursa olsun, bizi sevmen, bağrına basman, "evlattır" demen gerekmiyor mu??
Yukarıda saydığım bunca zor yaşam şartlarını da gözönünde bulundurarak, bu ülkenin gençleri depresyondan bir bir ölmeden önce, bizi bu yağmurlu, çamurlu hava şartlarından yaz süresince muaf tutmanı talep ediyorum.
Hatta gereğinin yapılmasını arz ediyorum.
Saygılarımla
Yorumlar