ne u2'ymuş arkadaş ya. Ülkece biz mi bu konuyu abarttık, ülkece her konunun artık fazlaca abartılmasına çok alıştık, buna da ayıp olmasın mı dedik, yoksa ben kendi kendime hayatı oturduğum yerden duyulanlar olarak algılıyorum da her şey abartılıyor mu sanıyorum, bilmiyorum. Referandum falan zaten kafayı yemiştik, u2 ile manik depresife geçtik.
Bi kere ben u2'yu herkes çok sever, Bono'yu da takdir eder sanırdım. Neden böyle sanırdım bilmiyorum. Benimse kendileri ile ilişkim mesafeliydi. İlk yabancı müzik dinlemeye özendiğim yıllarda, ilk mi ilk aldığım Blue Jean kapağında olmaları gibi bi yerleri vardır mesela. Bi with or without you'su vardır arada kulağıma çalınan. Bi de büyürken çıkarttıkları bi single vardı onu severdim o-o-ooo the sweetest thing diye. O şarkının devamı bile yok, o kadar. Ama olsun U2, U2'dur işte. Yıllarca ülkemizi "insan hakları ihlal ediliyor, tükaka sizi barbarlar" diye protesto eden, hatta albüm kartonetlerine kadar bu sıkıntılarını taşıyan, buralara gelip konser vermeyi reddeden tavırlarından olsa gerek ülkemizde hep daha bi sevildiğini sanmışım bu grubun. Kaçan kovalanır hesabı. Hatta inanmazsanız dostar, U2 İstanbul'a geleceğini açıklayınca "yaşasın artık insan haklarının ihlal edilmediği çiçek gibi bi ülkeyiz" diye kendi kendimi inandırabilirdim. Neyse ki bunu yapmamışım.
Zaten konser tarihi gelip çatınca da, anladım ne hınçlı hınçlı doluymuş herkes. Bi seven yokmuş bu grubu yau.
Hele bi de işin içine Recep Tayyip, Boğaz Köprüsü, Zülfü, Yiğidim Aslanım falan girdi, olay takip edemediğim boyutlara ulaştı. Herkes feyslerden twitlerden kinini kustu arkadaş.
Ben şimdi anladım, U2 bizi sevmiyo değil, biz onları sevmiyormuşuz, o yuzden yıllarca gelmemişler. Hatta Hürriyet'in başlığına bakarsak yuhalanıp gitmişler.
Adamı böyle ters köşeye yatırırlar sayın U2,sen yine bana kul köle ol, i can live with or without you, too sonuçta.
Bi kere ben u2'yu herkes çok sever, Bono'yu da takdir eder sanırdım. Neden böyle sanırdım bilmiyorum. Benimse kendileri ile ilişkim mesafeliydi. İlk yabancı müzik dinlemeye özendiğim yıllarda, ilk mi ilk aldığım Blue Jean kapağında olmaları gibi bi yerleri vardır mesela. Bi with or without you'su vardır arada kulağıma çalınan. Bi de büyürken çıkarttıkları bi single vardı onu severdim o-o-ooo the sweetest thing diye. O şarkının devamı bile yok, o kadar. Ama olsun U2, U2'dur işte. Yıllarca ülkemizi "insan hakları ihlal ediliyor, tükaka sizi barbarlar" diye protesto eden, hatta albüm kartonetlerine kadar bu sıkıntılarını taşıyan, buralara gelip konser vermeyi reddeden tavırlarından olsa gerek ülkemizde hep daha bi sevildiğini sanmışım bu grubun. Kaçan kovalanır hesabı. Hatta inanmazsanız dostar, U2 İstanbul'a geleceğini açıklayınca "yaşasın artık insan haklarının ihlal edilmediği çiçek gibi bi ülkeyiz" diye kendi kendimi inandırabilirdim. Neyse ki bunu yapmamışım.
Zaten konser tarihi gelip çatınca da, anladım ne hınçlı hınçlı doluymuş herkes. Bi seven yokmuş bu grubu yau.
Hele bi de işin içine Recep Tayyip, Boğaz Köprüsü, Zülfü, Yiğidim Aslanım falan girdi, olay takip edemediğim boyutlara ulaştı. Herkes feyslerden twitlerden kinini kustu arkadaş.
Ben şimdi anladım, U2 bizi sevmiyo değil, biz onları sevmiyormuşuz, o yuzden yıllarca gelmemişler. Hatta Hürriyet'in başlığına bakarsak yuhalanıp gitmişler.
Adamı böyle ters köşeye yatırırlar sayın U2,sen yine bana kul köle ol, i can live with or without you, too sonuçta.
Yorumlar